Ruh Sağlığına Yönelik Yaygın Yanılgılar: Terapinin Ne Olduğu ve Ne Olmadığı
- Nur Buse Yıldırım
- 16 Eyl 2024
- 2 dakikada okunur

Terapinin ne olduğunu anlamak, ruh sağlığıyla ilgili doğru bir perspektif geliştirmek açısından önemlidir. Ancak toplumda bu konuda pek çok yanlış inanış ve kalıp yargı bulunur. Bu yazıda, terapinin ne olduğunu ve ne olmadığını metaforlarla açıklayarak yaygın yanılgıları ele alacağız. Belki de bazı yanlışları fark ettiğinizde kendinizi “Evet, ben de böyle düşünüyordum” diye yakalayacaksınız!
Yanılgı 1: "Terapistim Bana Ne Yapmam Gerektiğini Söyler"
Birçok kişi terapiye, hayatlarına dair kararları almaları için bir "rehber" arayışıyla gelir. Bu, terapiyi yanlış anlamanın yaygın bir şeklidir. Terapi, yolculuğa çıkmış bir geminin kaptanının, pusula hakkında bilgi alması gibidir. Kaptan (danışan), gideceği yönü seçmek zorundadır; pusula (terapist) sadece ona rehberlik eder. Terapist, size hayatınızı nasıl yaşamanız gerektiğini söylemez; ancak kendi yolunuzu bulmanıza yardımcı olabilir.
Yanılgı 2: "Terapide Sadece Konuşuruz, Bir İlerleme Olmaz"
Bazıları terapiyi uzun ve sonu gelmeyen konuşmalar olarak görür. Oysa terapi bir yolculuktur; bir dağa tırmanan birinin her adımını güçlendirmesi gibi. Her seans, bazen küçük bazen büyük adımlarla ilerlersiniz. Bir gün dağın zirvesine ulaştığınızda, geriye dönüp attığınız her adımın ne kadar değerli olduğunu fark edersiniz. Terapideki küçük ilerlemeler bile, zamanla büyük değişimlere yol açar.
Yanılgı 3: "Terapist Benim Yerime Sorunları Çözer"
Bu, terapinin işlevini tamamen yanlış anlama durumudur. Terapist, sizin iç dünyanızı keşfetmeniz için bir ayna tutar. Bu aynada kendinizi daha net görmenizi sağlar, ancak aynadaki yansımayı değiştirecek olan yine sizsiniz. Terapist, sorununuzu çözemez; size bu süreçte gerekli araçları sunar. Bir marangoz gibi düşünün; size kullanabileceğiniz aletleri verir, ama o mobilyayı yapacak olan sizsiniz.
Yanılgı 4: "Terapinin Sadece 'Ciddi Sorunları' Olanlara İhtiyacı Var"
Bazı insanlar terapiyi sadece büyük travmalar ya da çok derin sorunlarla ilişkilendirir. Oysa terapi, küçük ya da büyük fark etmeksizin, herkesin kendini daha iyi tanımasına ve anlamasına yardımcı olabilir. Bu bir spor salonuna gitmek gibidir: Sadece büyük kaslara sahip olmak için değil, genel sağlığınızı korumak için de gidersiniz. Ruh sağlığınızı güçlendirmek için terapiye başlamak, duygusal kaslarınızı güçlendirmek gibidir.
Yanılgı 5: "Birkaç Seans Yeterli Olur"
Terapide hızla sonuç almak, zaman zaman mümkün olsa da bu bir maraton gibidir, kısa bir koşu değil. Sorunlar çoğu zaman bir günde oluşmaz; dolayısıyla çözümü de zaman alabilir. Terapi süreci sabır ve kararlılık gerektirir. Bir fidanı ektiğinizde hemen meyve vermez; ona zamanla su verir, bakım yapar ve büyümesini beklersiniz. Terapide de duygusal iyileşme ve gelişim zamanla gelir.
Sonuç
Terapinin ne olduğu ve ne olmadığına dair bu yaygın yanılgılar, birçok insanın bu değerli süreci yanlış anlamasına yol açabiliyor. Terapinin bir sihirli değnek olmadığını, ancak doğru rehberlikle hayatınıza derin ve kalıcı bir değişim getirebileceğini unutmamak gerekir. Yanlış beklentiler, terapi sürecindeki faydayı gölgelemezse, kişi kendi potansiyelini daha derinlemesine keşfedebilir.
Siz de terapiye başlamak konusunda tereddütler yaşıyorsanız, bu yanılgılardan hangilerinin sizi etkilediğine bir göz atın. Belki de daha önce hiç fark etmediğiniz bir düşünce biçimini değiştirmek, yolculuğunuzun ilk adımı olabilir.



Yorumlar